6 Şubat 2011 Pazar

isyan


sevmek...nedir ki sevmek. kalp hızlanması, mide kelebekleri ot bok çemçük hepsi bi yana, hayatımızda kimimiz kac kere durup "ne ulan bu sevmek" diye sorduk,severken her şeyi.

sevmek ile başlar her şey.sevmek tolere etmeyi getirir peşinden. paylaşmanın ne oldugunu anlarsın sonra. anlayış göstermek,alttan almak kimi zaman, kendini de ezdirmemek bi yandan,onu mutlu etmek kendin mutlu olmak...yalan söylemek,söylememek bu liste uzar gider daha böyle.sevmekle başlar hayatı ögrenmeye insan.

ve çogumuzun yaptıgının aksine iki taraftan birinin öbürüne üstünlük saglaması değildir sevgi, aşk. öyle bi hale geldi ki insanlıgımız, her şeyi oldugu gibi sevgiyi de aşkı da egolarımızı tatmin etmek icin kullanır olduk. tükettik birbirimizi,incittik,kaybettik.kim terkederse o kazanmış goründü gözümüzde hep. karar veremedik bir türlü sevmek mi yoksa savaşmak mı istedigimize, hep karıştırdık birbirine. hep savaştık,hep kırdık döktük parcaladık. aşkı kendimize sıgınacak liman yapabilecekken dünyaya karşı, hep acık denize,hep fırtınaya sürdük kendimizi. oysa "bıçak kemige dayansa da" gönül yine de dayanabilir gönüle. böyle büyülü bi şeydir işte sevmek.

aşk sanattır, iki insanın tek bir ortak kalpte yaşatılması en büyük sanat olmayacak da ne olacak. dönün bakın kendinize hepimiz insanlıgımızı yitirmeye baslamısken üstelik. devlet yönetmeye benzer iki kişinin birbirini sevmesi, hep savaş da hep barış da yıkıma götürür ülkeyi.

sevmek ciddi iştir vesselam.bu yazının üslubu (nedenini ve nasılını bilmediğim bir şekilde) ne kadar ciddiyse, sevmek de o kadar ciddi iştir işte.

A.Ü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder